Cebimdeki Akrep: Aralık 2010

26 Aralık 2010 Pazar

Habitat'dan kağıt çam ağacı

Sanırım çam ağacına olan ilgim açık seçik ortada. Evimin eksiklerini tamamlamam gerekirken elim sürekli süslere, ağaçlara çıngıraklara gidiyor, ilgim dağalıyor.

Muji de beğendiğim tahta ağaçtan sonra bugün de karşıma Habitat da yeşil kağıttan bir ağaç çıktı.
Bu da en az onun kadar heyecanlandırdı ve ilgimi çekti. Bu sefer çekinmeden dükkanın içinde fotoğrafını da çektim.

Daha fazla bilgi için http://www.habitatturkey.com/
Fiyatı 49 tl.

22 Aralık 2010 Çarşamba

Hiç ayakkabıdan yılbaşı ağacı gördünüz mü?

İstanbul'a geleli beri hala aralık sonuna yaklaştığımızı algılayamadığımdan etraftaki süsleme ve hazırlıklara dikkat etmemekteydim.

Taa ki bugün İstinye Park da gördüğüm basit ama yaratıcı kırmızıya boyanmış ayakkabılardan yapılma çam ağacı karşıma çıkana kadar. İnci mağazasının vitrinindeki ağaç bana çok yaratıcı geldi. Hiç huyum olmamasına rağmen çekingenliğimi atıp üstümden hemen fotoğrafladım. Fikir ayrı, uygulama da çok başarılı olmamış mı?

www.incideri.com

21 Aralık 2010 Salı

Teknoloji harikasi uçan papağan

Bu alet ile geçen ay Londra da Harrods da dolaşırken karşılaştım. Öyle helikopter veya uçak uçurmaya falan merakım yoktur ama cool görüntüsü AR.Drone Parrot ilgimi çekti, fazla vaktim olmadığı hemen ismini not ettim araştırmak üzere.

Bilgisayarımın başına geçtiğim ilk fırsatta google sağolsun bu teknolojik alet hakkında ne öğrenmek istediysem karşımdaydı.

Ipod touch, Ipad veya Iphone'unuz wi-fi bağlantısı sayesinde Parrot'ı kontrol ediyor aletin üzerindeki kamera sayesinde uzakta olsa da ekranda ki görüntü sayesinde güvenli şekilde yönlendirmeye devam edebiliyorsunuz.

Dizayn ve teknoloji bana inanılmaz geldi. Konseptin buradan nerelere gidebileceğini aklım almadı, son noktayı koymuşlar gibi geldi ama eminim ama Parrot daha yolun başı.

Almak almamak size kalmış önemli olan böyle bir oyuncağın geliştirilmiş olmasından haberdar olmak. Tabii alırsanız hediye edeceğiniz erkek eminim çok da mutlu olacaktır. (ya da kendiniz)

Daha fazla bilgi için: http://ardrone.parrot.com/parrot-ar-drone/usa/

Fiyatı amazon.com da 299 usd.

20 Aralık 2010 Pazartesi

Hünkar'ın Ispanak arasına gizlenmiş levreği

Ispanaklar arasında görünmüyor değil mi?

Nişantaşı yakınında çalıştığım günlerde etrafta çalışan, işi, yolu düşen birçok da arkadaşım vardı. Civardaki bütün cafe ve restoranları denedikten sonra uzun zaman Hünkar'ın bağımlısı olmuştuk.

Sipariş verme kolaylığı, yemeklerin hazır olmasından ötürü bekleme derdi olmaması, ev yemeği ayarında "temiz" yemek yemek bağımlılığımızın en önemli sebepleriydi.

Bir çırpıda yemeğimizi yiyip üstüne işe geri dönme stresi başlamadan çayımızı içip servise, yemeğin kalitesine sinirlenmeden sohbet edip hayatlarımıza geri dönüyorduk.

işte levrek!

Kimimiz iş değiştirdi, kimimiz şehir, kimimizin de hayatındaki öncelikler değişti. Bu sırada Hünkar orjinal yerinden aynı sokakta daha yukarıda geçici bir yerde açıldı (bina yıkılıp baştan yapılacaktı). Birkaç kez önünden geçmeme rağmen geçici olduğunu bildiğimden midir nedir yeni yer pek bir karaktersiz göründü dışarıdan gözüme. Geçtiğimiz aylarda eski yerine döndüğünü duyunca canımın Hünkar'ın bamyasını, salatasını çekiverdiğini fark ettim.

Anlayacağınız İstanbul'a döndüm.Birkaç ayak işi dolayısı ile Nişantaşına yolum düşünce uzun zaman aradan sonra Hünkar'a uğradım. Eskiden gözüme aşina olan ahçı ve garsonları birebir bıraktığım gibi içerde hizmet ederken görünce aslında ne kadar özlediğimi fark ettim.

Epey süren Amerika seyahatim boyunca balık yemediğimi farkındaydım. Yemek vitrininde yemyeşil ıspanak yaprakları arasında zar zor görünen levreği fark etince yüzüm güldü. Yanına kocaman yeşillik domates karışık bir salata ile doya doya yedim. Çok ıspanak meraklısı bir insan olmamama rağmen gerçekten çok lezzetliydi. Balık tadını bastırsın diye üzerine demli tavşan kanı renginde iki tane de çay içtim.

Sanırım bir kere yetmedi tadı da damağımda kaldı. Bu sıralar fırsat oldukça sık sık gideceğim....siz de Hünkar hakkında daha fazla bilgi edinmek için http://www.hunkar1950.com/ adresinden websitesine bakabilirsiniz.

Afiyet olsun!

19 Aralık 2010 Pazar

Hipstamatic application ile zamansız fotoğraflar

Bu aralar facebookda karşımıza bolca çıkan eskitilmiş gibi fotoğrafları insanlar nasıl çekiyor merak ediyor musunuz?

Ben ediyordum valla! Hipstamatic application ileymiş meğer

Kullanması çok kolay olan bir iphone applicationı ile aslında çekilmesi pek de kolay olmayan fotoğrafları telefonları ile çekiyorlar.

Gerçek fotoğrafçılara haksızlık olduğu konusunda hemfikirim fakat kullanması gerçekten çok keyifli. Hem herkes güzel fotoğraf çekme hakkına sahip olmalı değil mi?

You tube dan eğlenceli bir video ile neler yapabileceğinizi izleyin...

Fiyatı 1.99 usd ilavelerinin her biri .99usd

17 Aralık 2010 Cuma

BLACK SWAN

Yağmurlu bir akşamda bir haftadır California ya gelmesini beklediğimiz başrolünü Natalie Portman'ın oynadığı Black Swan filmini izledik. (Bir evvel ki hafta reklamları yapılmasına rağmen Amerika da sayılı salonda vizyona girmişti)

Fragmanından hafif gerilim olduğu açıkça anlaşılan film kuvvetli anlatım başarısıyla psikolojik gerilim filmi olarak beni kendine hayran bıraktı.

Natalie Portman'ın New York da çok başarılı fakat kendine güveni zayıf olan bir balerini oynadığı film, karakterinin kariyerinde ilerlemek için yaşadığı psikolojik zorluk ve değişimleri anlatıyor.

Bu özet taibi ki de çok basit kalıyor filmin etkileyiciliğinin yanında. Oyunculuk ve anlatım gücüyle 3 boyutlu bir film gibi izleyiciyi içine çekiyor. Zaman zaman izlerken film olduğunu hatırlatarak kendime gelmemi hatırlatmama neden olarak beni fazlaca strese soktu.

Şimdiden bir çok ödül alan film 16 Ocak 2011 de verilecek olan Golden Globelarda En iyi Drama, En iyi Yönetmen, En iyi aktris, En iyi yardımcı aktris ödüllerine aday.

Requiem For A Dream filminin yönetmeni tarafından çekilen Black Swan 25 Şubat 2011 tarihinde ülkemizde vizyona girecek.

IMDB nin 8.9 verdiği bu filmi oyunculuk, anlatım ve etkileyiciliğini görmeniz açısından izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum.

15 Aralık 2010 Çarşamba

Yer misin zımbalar mısın?

Urban Outfitters ıvır zıvırı dedim bir önceki postumda. İşte en güzel örneklerinden biri.
Fotoğraftaki sushi aslında bir zımba aleti. Zımbaya çok acil ihtiyacım mı var hayır, zımbaya ihtiyacı olan bir yakınım mı var o da hayır. Yaratıcılığı ve gerçekçiliği sayesinde aldım mı, evet!

Kıyıp birine verebilecek miyim daha bilemiyorum ama kimbilir belki de benim işime yarayacak ve tutacağım....
Fiyatı 8 dolardı.

Kaba olmayan yaratıcı gözlük kılıfları!

Amerikaya gelip Urban Outfitters'a uğramadan dönemem. Hem kıyafetleri, hem kitapları ayrıca da ıvır zıvır hediyelik eşyaları her zaman ilginçtir. Bu ziyaretimde de birkaç parça buldum benim için en heyecanlısı uzun zamandır aradığım sade gözlük kılıfına kavuşmak oldu.

Çok gereksiz geliyor olabilir kulağa gözlük kılıfı arayışım. Fakat nedense kocaman kutulu, güneş gözlüğü kapları yer kapladıkları ve reklam panosu gibi oldukları için antipatik gelir bana. Yazın başında Topshop'dan aldığım çiçekli incecik gözlük kabını kaybettiğimi fark ettiğimden beri kendime çok kızgındım.

Urban Outfitters da kasanın yanında rastladığım ten rengi ve siyah üstünde farklı gözlük çizimleri olan kılıflar tam bana göre! Tanesi 10 dolar olmasına rağmen hemen bir tane kendime bir tane de anneme aldım. (Sanırım kendim için beğendim şeylerden fazlasıyla alıp hediye etmek gibi bir huyum var!) Umarım o da beğenir.

13 Aralık 2010 Pazartesi

Kişiselleştirilebilen takılar

Bu aralar hep hediyelerden bahsediyorum farkındayım ama sanırım hediye vermek kendime birşeyler almaktan daha çok keyif veriyor. Yakında doğum yapmak olan bir arkadaşıma ne almalıyım diye kara kara düşünürken Los Angeles daki Helen Ficalora mağazası imdadıma yetişti.

Türlü zincir altın rengi ve charm seçenekleri ile arkadaşımın sadeliğine ve beyaz altın sevgisine uygun bir hediye yaptırdım.

Benim seçtiğim "mom" charmı dışında "grandma" da babaanne veya anneanne olacaklara alınmak üzere hoş. Ayrıca her harf ile de kombinleyerek daha da kişiselleştirmek mümkün.

Daha çok fikir edinebilmeniz için benim aldığım hediyenin dışında websitesinden farklı charm fotoları da koyuyorum....

daha fazla bilgi için: http://www.helenficalora.com/Index.htm

12 Aralık 2010 Pazar

Henri Bendel'den şık seyahat aksesuarları

Makyaj çantası, kirli çantası, iç çamaşır çantası tipli şeylere uzun zamandır bağımlılığım var. Fazla düzenli olduğumdan zannetmeyin tamamen ıvır zıvır sevdiğim için. Genelde kasaya yakın konulan bu ürünler çok ihtiyacım varmış hissiyatı yaratıp bir şekilde torbamın içinde benimle eve gelmeyi başarırlar.

Los Angeles Beverly Center isimli alışveriş merkezinde New York'dan aşina olduğum Henri Bendel uzaktan ilgimi çekince girdim. Mağaza christmasın yaklaşıyor olması nedeniyle hediye odaklıydı.

Hediye aramadığım için kendime bakınırken bu 3'lü seyahat çantalarına rast geldim. Ayakkabı ve iç çamaşır için küçük boy, kirli çamaşırlar için büyük boy farklı desen ve renklerde işlenmiş bu çantalar tam benlik dedim içimden. Kendime almayı bırakın yılbaşına ihtiyaç olacağına kendimi inandırıp diğer renk kombinasyonundan da bir tane aldım.

Umarım hediye edeceğim kişi de benim kadar keyifle, önem vererek, kıymetini anlayarak kullanır! (daha o yüzden kime vereceğime kesin karar vermedim)

Fiyatı 38 dolardı. Daha fazla bilgi için: http://www.henribendel.com/

Kendiminkinin güzel paketlemesini fotoğraflarını çekip hemen kullanmaya başlamak için açtım :)

10 Aralık 2010 Cuma

Kim demiş Beverly Hills'de kar yağmaz diye!

Filmlerde bol bol boy set olarak kullanılan Los Angeles'ın dünyaca ünlü caddesi Rodeo Drive da bugün kar yağdı!

Christmas'ın yaklaşması ile beraber ne kadar iklim ılıman da olsa burada yaşayan insanların da canları kar yağsın, şapka ve çizme giysinler istiyor.

Birkaç saatlik de olsa kış hissiyatını Beverly Hills yaşayanlarına yaşatabilmek için 9 aralık akşamı Rodeo Drive trafiğe kapatıldı, New York daki Central Park da olduğu gibi atlı arabalarla insanlar gezdirildi ve suni kar yağdırıldı. Şansa şahit olduğum bu gecede mağazalar daha geç saatlere kadar açık kaldı özel vitrin düzenlemeleri yapıp ikramlarda bulundular.

Tiffany&Co vitrin

8 Aralık 2010 Çarşamba

The Little Hat Shop'un el yapımı şapkaları

Monterey akvaryumu gezimizin çıkışında sokaklarda yürürken küçük bir şapkacının önünden geçtik. Ayaklarım hemen geri gitti ve içeride buluverdim kendimi. El yapımı şapkakarın yaratıcılığı, işçiliği ve tatlılığı bena çok keyif verdi.

Bir bebeğim olmasa da almam gerektiğini hissetiğimden ötürü yakınlarımın çocuklarına hediye etmek üzere iki tane seçtim. Bir tanesi 2-3 yaş arası erkek için kulakları arabalı diğeri yeni doğmuş kız bebek için kulakları kuzulu.....Hepsi özenle elle işlenen şapkalar hem çok güzel hatıra olacak hemde eşsiz.

Benim aldığım şapkalar dışında diğer güzellikleri de paylaşmak açısından mağazanın websitesinden de fotoğraflar koyuyorum.

Daha fazla bilgi için: http://www.seattlehats.com/ (Seattle da da bir şubesi olduğu için sitesinin ismi böyle)

7 Aralık 2010 Salı

Target ve Marshalls'dan Yılbaşı cicileri

Californiaya gelip Target ve Marshalls'a uğramadan olmaz! Hele benim gibi vaktiniz varsa hesaplı ıvır zıvırlara bakarak saatlerinizi geçirebilirsiniz. Cebimdeki akrep olarak hesaplı alışveriş bana Amerika'da her zaman daha çok keyif veriyor. Sonsuz seçeneği, yaratıcılığı ve yenilikleri görmek ayrıca ruhen de besliyor.

Bu sefer ki seyahatimin yılbaşı evveline denk gelmesi sayesinde bol bol çam ağaçlı, kar taneli, noel babalı süsler, aksesuarlarla dolu dükkanlarda saatlerimi geçirdim. Gerekli şeylerin yanında gereksiz şeylere de elimi atıp alıp almamak arasında bol bol kaldım. Kendimi kontrol etmeye çalışarak mutfak havlusu, kahve bardağı, misfir havluları, el havlusu, cam yapıştırmaları ve kaseler aldım.

Buralar da kar yağacak olmasa da her yer ışıklandırılmış, ağaçlar kurulmuş ve herkes christmas alışverişine kendini vermiş durumda. Aldığım haberlere göre İstanbulda'da havalar hazır soğumuşken sizleri de havaya sokmak için işte aldıklarım...